Clarion Hotel Istanbul Mahmutbey
Holiday Inn Istanbul City
Hagia Sofia Mansions Istanbul Curio Collection By
Legacy Ottoman Hotel
Crowne Plaza Istanbul Old City
Sultan Hamit Hotel
Deluxe Golden Horn Sultanahmet Hotel
Seatanbul Hotel
Bekdaş Hotel Deluxe & Spa
Danis Hotel Istanbul
Yılsam Sultanahmet Hotel
Royan Hagia Sophia Radisson Individuals
Ramada Plaza Sultanahmet
Demiray Hotel & Spa
Biz Cevahir Hotel Sultanahmet
Blue House Hotel Sultanahmet
Hotel Queens Land
Just Inn Hotel
İshakpaşa Palace By Signature Hotels
Best Nobel Hotels Old Town
Sultanahmet
İstanbul dünyanın merkezi olsaydı, İstanbul'un merkezi de büyük bir ihtimalle Sultanahmet olurdu. Hatta bir zamanlar gerçekten de öyleydi. Günümüzde ise Sultanahmet İstanbul'un turizm merkezi. Çünkü İstanbul'un tüm simgeleri Sultanahmet Meydanı'nda bulunuyor. Bizans ve Osmanlı'dan günümüze kalan eserlerin merkez noktası olan Sultanahmet, özellikle yurt dışından gelen turistlerin otel rezervasyonu için araştırma yaptığı ilk adres. Sultanahmet Otelleri'nde konaklamak demek tarihin kalbinde konaklamak demek. İstanbul'da Taksim Otelleri ile karşılaştırıldığında daha geleneksel ve tarihi bir dokuya sahip olan Sultanahmet otelleri aynı zamanda üstün hizmet kalitesiyle misafirlerini ağırlar. Otelz.com ile İstanbul'un kalbinde konaklamak için Sultanahmet otellerine göz atabilir, erken rezervasyon fırsatlarından yararlanabilirsiniz.
Sultanahmet'te görülmesi gereken yerler saymakla bitmez. Sultanahmet Camii, Ayasofya Müzesi, Topkapı Sarayı, Yerebatan Sarnıcı bunlardan en önemlileridir. Gezerken yorulduğunuz zaman Sultanahmet Köftesi yiyerek mola vermeyi unutmayın. Tarihi Sultanahmet Köftesi'nin tadı damaklarınızdan kolay kolay gitmeyecek. Sultanahmet gece hayatı harikulade ışıklandırmalarıyla bu tarihi yapıları izlerken kulaklarınızın pasını silecek fasıllarla yaşanır. Aynı zamanda Sultanahmet otellerinin restoranlarında da keyifli akşamlar geçirebilirsiniz. Çevrede alışveriş yapabileceğiniz birçok dükkan bulunuyor. Takılar, halılar, kilimleri süs eşyaları ve daha birçok geleneksel Türk kültürü öğesini barındıran ürünleri buralarda bulabilirsiniz. Sultanahmet otellerinde rezervasyonunuzu seyahat tarihinizden çok önce yaptırmanızda fayda var. İstanbul'un en hareketli bölgesi olduğu için yer bulmakta zorlanabilirsiniz.
Sultanahmet Meydanı; yeditepeli İstanbul’un ilk tepesi, Fatih ilçesinin kalbi, yerli yabancı turistlerin ilgi odağı, Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetim ve yaşam merkezidir.
Adını Sultan I.Ahmet’ten alan Sultanahmet, her daim cıvıl cıvıl, kalabalıktır. İstanbul’a gelindi mi ilk gidilecek yerler arasında sıralanan meydan, tarihi dokusuyla, mimarisiyle, kültür ve sanat etkinlikleri, hediyelik eşya dükkânları ve canlı sokaklarıyla her zaman turistlerin ilgi odağı olmuştur.
İstanbul ilinin çok değerli yapılarını içerisinde barındıran Sultanahmet'te tatil planınız varsa, erken rezervasyon fırsatlarından yararlanarak, en uygun fiyatlar eşliğinde Sultanahmet Otelleri'nde konaklayabilirsiniz.
Sultanahmet’e Nasıl Gidilir?
İstanbul’un Avrupa yakasında bulunan Fatih ilçesine bağlı olan Sultanahmet ulaşımın en kolay olduğu meydanlardan biridir.
Sultanahmet’e Beşiktaş ve Taksim’den Ulaşım
Beşiktaş ve Taksim’den geliyorsanız önce Kabataş’a ulaşabilir, oradan da tramvay ile Sultanahmet’e geçebilirsiniz.
Beşiktaş’tan Kabataş’a geçmek için İETT otobüsleri ve ya taksi kullanabilir, Taksim’den ise finikülerle Kabataş’a geçebilirsiniz.
Sultanahmet’e Kadıköy ve Üsküdar’dan Ulaşım
Kadıköy ya da Üsküdar gibi şehrin Anadolu Yakası’ndan gelmek isteyenler önce şehir hatları vapurları ile Eminönü’ne geçmelidir. Eminönü’nden de tramvay ile Sultanahmet meydanına varabilirsiniz.
Ayrıca Üsküdar’dan gelmek isteyen yolcular, Marmaray ile Sirkeci durağına gelip, buradan tekrar tramvay ile Sultanahmet’e ulaşabilir.
Sultanahmet’te Gezilecek Yerler
Sultanahmet Meydanı
Sultanahmet Meydanı başlı başına bir gün geçirebileceğiniz bir yerdir. Çok sayıda yabancı turistin önlerinde bir rehberle meydanı turladıklarına, her taşı fotoğrafladıklarına şahit olabilirsiniz.
Sultanahmet Meydanı, Hipodrom Meydanı da olarak anılır. Turistlerin her taşın önünde durmaları, bilgi almaları, fotoğraflamaları boşuna değildir. Meydanda yüzyıllara meydan okuyan eserler vardır. Kimisi tam meydanda inşa ettirilmiş kimisi uzak diyarlardan getirilip buraya dikilmiştir. Bazısı amacını ve işlevini yerine getirmiş bazısı ise zaman değiştikçe farklı amaçlar için kullanılmıştır.
Meydan, İmparator Septimus Severus’un hükümdarlığına, yani 203 yılına kadar uzanan bir at arabaları yarış tarihine sahiptir. O zamanlar en büyük eğlence, dört tane atın çektiği antik savaş arabalarının Hipodrom Meydanı’nda ölümüne yarışmalarıydı. Büyük Konstantin zamanında ise alanın çapı artırılmış ve 480 X 118 metre genişliğine erişmiş. Bizanslılar zamanında yarış arabaları ile birlikte sporcular tarafından kullanılan güzergâhı değişmeden bugüne ulaşmış.
Osmanlı imparatorluğunun İstanbul’u ele geçirmesiyle birlikte meydan, At Meydanı olarak anılmaya başlanmıştır. Osmanlı padişahlarının ziyafetler verdiği ve çeşitli eğlencelerin düzenlendiği bir alan haline gelmiştir. Meydan, bugün tarihi eserler listesinde önemini koruyan mimarisiyle dikkatleri çekiyor.
Sultanahmet Meydanda Görülecek Yapılar
Hipodromun girişinde büyük mimari eserlerden sonra dikkati çekecek ilk yapı halk arasında bilinen adıyla Alman Çeşmesi’dir. Özgün adı Kayzer Wilhem Çeşmesi olan yapı, 1898 senesinde Kayzer Wilhelm tarafından Sultan II. Abdülhamid’e armağan edilmiştir. Kubbenin içinde iki liderin mozaikten yapılma monogramları vardır.
Sultanahmet Dikilitaş
Meydanın ortasında duran, adını ev sahibinden alan Theodisius Sütunu, 4. Yüzyıldan beri İstanbul’da dikkatleri üzerine çekiyor. İ.Ö. 1450 yılında Firavun III. Thutmosis’in anısına yapılan ve Thebes’in hemen karşı cephesine konumlandırılan eser, 390 yılında İmparator Theodosius emriyle İstanbul’a getirtilmiş.
Taşın üzerindeki kabartma ve hiyeroglif yazılar bunca yıla rağmen kendini belli ediyor.
Sultanahmet Yılan Sütunu ya da Burma Sütun
İ.Ö. 478’de Yunanların Pers Devletii’ni bozguna uğrattığı savaş anısına yapılmış ve Delfi’deki Apollo Tapınağı’nın önüne dikilen sütunü 330’ların başında Konstantin İstanbul’a getirmiş. Sütun önce Aya Sofya’nın bahçesine dikilmiş, daha sonra ise Hipodrom’da çeşme olarak hizmet vermesi sağlanmış.
Meydandaki diğer yapılara kıyasla görece küçük eserleri bitirdikten sonra mimarisiyle kendilerine hayran bırakan eserleri incelemeye başlayabilirsiniz.
Sultanahmet Meydanda Ziyaret Edilecek Büyük Yapılar
Meydandaki küçük eserleri gördükten sonra, sıra mimarisi ve simgelediği değerlerle akıllardan çıkmayan, daima ilgiyi merakı kendine çeken büyük yapıları incelemeye geliyor. Yıllara meydan okuyan yapılar ziyaretçilerini büyülüyor.
Sultanahmet Camii
17’nci yüzyılda Sultan I. Ahmet tarafından yaptırılan İngilizce Blue Mosque, yani Mavi Cami olarak bilinen Sultanahmet Cami, zamanında tartışmalar yaratan altı minaresi ve iç işlemeleri ile İstanbul’un en görkemli camilerinden biri olarak dillendiriliyor.
Mavi Cami adını içerisinde bulunan muhteşem mavi İznik çinilerinden alan cami, Mimar Sinan öğretilerini benimseyen Sedefkar Mehmet Ağa’ya 1609-1616 senelerinde yapılmış.
Sultanahmet Camii’nde 16 adet şerefenin yanı sıra geniş bir kubbe ve kubbe üzerinde büyük ayaklar bulunuyor.
Sultanahmet Ayasofya Camii
Dünyanın sekizinci harikası olarak gösterilen Ayasofya 325 yılında kilise olarak inşa edilmiş, 537 yılında yenilenmiş ve İstanbul’un fethi sonrasında Fatih Sultan Mehmet’in emriyle camiye çevrilmiştir. 1935 yılında müze olarak açılmış olan Ayasofya, 10 Temmuz 2020’den itibaren ise cami olarak yeniden ibadete açılmış durumda.
Doğu Roma Devleti’nin talimatıyla inşa ettirilen v ebin yıla yakın İmparatorluğa taç giyme törenlerinde hizmet eden Ayasofya, İstanbul’un fethinden sonra her dönemin hükümdarıyla yenilenmiş ve Mimar Sinan’ın ustalığıyla sağlamlaştırılmıştır.
Ayasofya’nın dış mekânı ve bahçesinde bulunan eserler;
· Sıbyan Mektebi,
· İmarethane.
· Minareler,
· Muvakkithane,
· Sebiller,
· Hazine Binası,
· Payandalar,
· Şadırvan.
İç mekânda bulunan eserler ise;
· Mozaikler, Hat Levhalar, Çiniler,
· Kubbe,
· Mihrap ve Minber
· Sultan I. Mahmud Kütüphanesi,
· Maksureler,
· Omphalion,
· Mermer Küpler,
· Dilek Sütunu,
· Komutan Henricus Dandolo’nun Mezar Taşı,
· Ayasofya Kapıları,
· Viking Yazısı.
Sultanahmet Topkapı Sarayı
Şimdilerde tarihin kapalı kapılarını aralamak isteyenlerin müzesi, Osmanlı İmparatorluğu döneminde nice padişahları ağırlamıştır. 1500’lerden 1900’lü yıllara kadar Osmanlı Padişahları’nın ikamet ettiği yer olan Topkapı Sarayı harika mimarisi ile başta dışarıdan izleyenleri, içine girenleri ise karşılaştıkları ile büyülüyor.
350 yıl boyunca Osmanlı sultanlarının ikametgâhı olan, Topkapı Sarayı’nın Bâb-ı Hümâyûn, Selamlama Bâbüsselâm ve Bâbüssaâde olarak adlandırılan üç adet ana kapısı ve kapının çıkışında dört adet avlu yer alıyor.
Her bir avlunun kendine ait anlamları varken, sarayın içinde padişahların kıyafetleri, mühürler, birbirinden güzel el işçiliği örnekleri ve yazıtlar bulunuyor.
Topkapı Sarayı’nın en çok ziyaret edilen bölümü, gökyüzü rengindeki çinilerle süslenmiş olan ve Bağdat Köşkü içerisinde yer alan Kutsal Emanetler bölümüdür.
Topkapı Sarayı'nda yer alan otellerde konaklamak için Topkapı Sarayı Otelleri sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Sultanahmet Aya İrini Müzesi
Topkapı sarayının birinci avlusunda bulunan Aya İrini müze olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Döneminde İstanbul’daki ilk Bizans kiliselerinden biri olan Aya İrini, tarihi 4’üncü yüzyıla dayanan eski bir kilise.
Topkapı Sarayı’nın hemen iç kısmında bulunması nedeniyle bir dönem yeniçeri silah deposu olarak kullanılmış. 2018 yılından itibaren ise müzeye çevrilmiş ve çeşitli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapmıştır.
Sultanahmet Türk ve İslam Eserleri Müzesi
16’ncı yüzyıla ait Osmanlı mimarisinin kolaylıkla fark edilebileceği İbrahim Paşa Sarayı, şimdi Türk ve İslam Eserleri müzesi olarak kullanılıyor. Sultanahmet Cami’nin karşısında yer alan müzede halı, ahşap, cam-metal-seramik eşyalar, el yazması eserler ve etnografya bölümlerinde el yazması Kuran-ı Kerim’ler, minyatürler, antik halılar gibi eşsiz Türk ve İslam eserleri bulunuyor.
Sultanahmet Yerebatan Sarnıcı
İçine girdiğiniz anda serinliği ve sessizliğiyle huzur bulacağınız sarnıç turistleri kendine çekiyor. Antik yapılardan derlenen yüzlerce mermer sütun ile inşa edilen sarnıcın en dikkat çeken eseri Medusa Başları’dır.
6’ncı yüzyılda (532) Bizans İmparatoru I. Justinianus emri ile inşa edilmiş bir yeraltı su deposu olan Yerebatan Sultanahmet’e gelenlerin uğramadan gidemeyeceği bir yerdir. Eski adıyla Bazilika – Basilica Cistern olan sarnıç, döneminde şehrin su ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiş İstanbul’un fethi sonrasında ise Topkapı Sarayı bahçelerinin su ihtiyacını karşılamak için bir süre kullanılmıştır.
140 metre uzunluğunda ve 70 metre genişliğinde, 9.800 m2’lik dev bir dikdörtgen alanı kaplar ve 100.000 ton su depolama kapasitesine sahiptir.
Sultanahmet Hürrem Sultan Hamamı
Osmanlı tarihinde Padişahlar kadar adını andıran bir kadın Hürrem Sultan. Kanuni Sultan Süleyman’ın tek nikâhlı eşi olan Hürrem Sultanın isteği üzerine Ayasofya ile Sultanahmet Camii’nin arasına Mimar Sinan tarafından hamam yapılmıştır.
Kadın ve erkek bölümleri olan hamam, günümüz talepleriyle yenilenmiştir. Şimdi dileyenlere masaj terapi hizmeti veriyor. Ayrıca hamamın bahçesinde bulunan kafe ve restoranlarda dinleme ve yeme içme molaları verebilirsiniz.
Sultanahmet Arasta Çarşısı
Meydan turlanır da çarşıya gidilmeden dönülür mü? Hele şehir dışından ziyarete gitmişseniz. Sultanahmet’in en meşhur çarşısı Arasta, Sultanahmet Camii’nin hemen arkasında kalıyor. Döneminin sipahileri için malzeme satıldığından Sipahiler Çarşısı olarak da anılan Arasta, aynı türden ürünlerin satıldığı yer anlamına geliyor.
Sipahilere aynı türden ürün satışında sorun olmasa da günümüzde çok çeşitli hediyelik eşya dükkanlarıyla alışveriş sevenleri ağırlıyor.
Sultanahmet’te Çocuklarınızla Birlikte Yapabileceğiniz Aktiviteler
Sultanahmet’e gittiğinizde çocuklarınızla birlikte tarihi yerleri gezebilirsiniz. Ayrıca çevrede yer alan restoranlarda Osmanlı’ya özgü yemekleri tadabilirsiniz.
Sultanahmet’te Yeme İçme – Popüler Restoranlar
Müze, çarşı, cami gezerken yorulanların, acıkanların kendini atacakları ilk yer restoranlar. Türk ve dünya mutfağından leziz menüler sunan restoranlar ve kafeler sizleri bekliyor. Sultanahmet’teki popüler restoranlar, genelde Sultanahmet Meydanı civarında, otellerin sıralandığı caddelerde ve tramvay yolu geçtiği yerde bulunuyor. Ara sokaklarda ise daha salaş ama yine kaliteli restoranlar var.
Sultanahmet Köftecisi
İlk önerebileb yer, artık marka olmuş 1920 Sultanahmet Köftecisi Selim Usta. Sultanahmet’e gittiyseniz bu mekana uğramadan dönmeyin. Sultanahmet’te tramvay durağının karşısında konumlanan mekân, günübirlik misafirlerinin yanı sıra müdavimlerini de ağırlıyor.
Sultanahmet Deraliye Ottoman Cuisine
İç dizaynı ve lezzetleriyle Osmanlı temasını benimseyen restoran özellikle ramazan aylarında kalabalık misafirleri ağırlıyor. Ayasofya’nın biraz ötesinde Ticarethane sokakta hizmet veren restoran meydana yakınlığıyla hemen fark ediliyor, leziz tatlarıyla da unutulmuyor.
Sultanahmet Sur Balık Restoran
Sur Balık, geleneksel Türk mutfağı ve özel baharatlarla deniz ürünlerini bir araya getirerek kendine özgü lezzetler ortaya çıkarıyor. Bir çok şubesi olan restoranın Sultanahmet’e en yakın şubesine Kennedy Caddesi üzerinde No:38’de bulunmaktadır.
Sultanahmet Karakol Restoran
Osmanlı döneminde dış karakol binası olarak kullanılan restoran, restore edildikten sonra halka açılarak kullanıma sunulmuştur. Topkapı Sarayı’nın dış bölümünde yer alan Karakol Restoran’da güzel ve doyurucu bir yemek yiyebilirsiniz.
Sultanahmet Matbah Restoran
İmparatorluğu içinde yaşayan kültürleri mutfağında birleştiren Osmanlı saray mutfağının bugünkü temsilcisi Matbah Restoran. Osmanlı beslenme kültürüne giderek artan merakı giderebilen restoran seçtikleri yemekleri aslına uygun yapmaya dikkat ediyor. Tamamı denenmiş, malzeme ölçüleri günümüz ölçülerine uyarlanmıştır. Tüm bu çalışmalar ardından seçtiğiniz menü sofranıza servis ediliyor.
Matbah Restoran Caferiye Sok. No: 6’da misafirlerini ağırlıyor.
Sultanahmet Mihri Restoran
Hürrem Sultan Hamamı' nın bahçesinde bir zamanlar hamamın ateşinin yandığı Külhan bölümünde misafirlerini ağırlıyor. Türk ve Akdeniz Mutfağının eşsiz lezzetlerini, eşsiz mimari eserleri izleyerek tatma fırsatı sunuyor.
Aynı zamanda kafe olarak da kullanılan mekân sadece yemek yemek için değil, kısa gezi molaları için de hizmet veriyor.