Kapadokya, Güzel Atlar Ülkesi olarak bilinen ve büyüleyici coğrafyası ile her sene yerli yabancı pek çok ziyaretçiyi ağırlayan bir masal kent… Rengarenk balonların gökyüzündeki eşsiz görüntüsü, peribacalarının heybetli duruşu, yer altı şehirlerinin keşfedilesi dokusu ve leziz yöresel yemekleri ile her adımda ziyaretçilerini şaşırtıyor. Kapadokya’da tatil yapmak için geniş ve ayrıntılı bir rehber niteliğindeki Kapadokya gezi rehberi yazımızı okuyarak, beklentileriniz doğrultusunda bir gezi planlayabilirsiniz. Geziniz boyunca konaklama yapabileceğiniz birbirinden konforlu ve renkli otellerden yerinizi ayırmanızı öneririz.

⇒ KAPADOKYA OTELLERİNİ İNCELE

GEZİLECEK YERLER

Göreme

Yaklaşık 4000 yıllık kadim bir tarihe ev sahipliği yapan Kapadokya, her köşesinde tarihin ayak izlerini taşıyor. Dünyanın en önemli medeniyetlerini ağırlayan bölgede Hristiyanlar tarafından inşa edilmiş pek çok kilise bulunuyor. Engebeli yolları ve ulaşım yollarına olan uzaklığı nedeniyle eski çağlarda dini inziva yeri olarak da kullanılan Göreme ayrıca; Elmalı Kilise, Yılanlı Kilise, Aziz Basil Şapeli, Tokalı Kilise ve Karanlık Kilise gibi yapılara ev sahipliği yapıyor. Dünya Miras Listesi’nde bulunan Göreme Açık Hava Müzesi; 4. yüzyıl – 12. yüzyıl arasına ait izler taşıyor. Kayaların içindeki yaşama yakından tanıklık edebileceğiniz bölgede, Karanlık Kilise’deki duvar resimlerinin bozulmadan günümüze dek gelmesi nedeniyle bu değeri daha iyi koruyabilmek için kiliseye ücret ödenerek giriş yapılıyor.

Kapadokya  

 

Milyonlarca yıl önce Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın lavlarının zamanla yağmur ve rüzgar tarafından aşınması ile ortaya çıkan Kapadokya bölgesi, kendinizi masal diyarında gibi hissedebileceğiniz bir güzellik. Doğa sporları, aktivite olanakları, festivalleri ve gezilip görülmesi gereken sayısız yeri ile Kapadokya’ya hayran kalacaksınız. Avanos, Uçhisar, Çavuşin, Ürgüp, Ortahisar, Mustafapaşa ve Göreme Kapadokya’da uğramanız gereken başlıca yerlerden.

Ürgüp Merkez

Doğanın ilmek ilmek işleyerek binlerce yılda oluşturduğu Ürgüp; peribacaları, geniş avlulu konakları ve bölgenin atmosferini yaşatan birbirinden güzel mağara otelleri ile her sene ziyaretçi akınına uğruyor. Kapadokya’nın en önemli noktaları arasında bulunan Ürgüp’ün hem İpek Yolu’nun üzerinde bulunması hem de İstanbul’u Kudüs’e bağlayan medeniyetlerin ortasında yer alması, pek çok önemli medeniyetin izlerini günümüze kadar taşımasını sağlıyor.

Ürgüp merkeze yolunuz düştüğünde, Temenni Tepesi’ne çıkmayı ihmal etmeyin. 1288’de Kılıçarslan için yaptırılan anıt mezarların bulunduğu tepeye vardığınızda, göz kamaştıran bir Ürgüp manzarası ile baş başa kalacaksınız. Temenni Tepesi’nde Osmanlı Dönemi’nden kalan iki anıt mezarı da ziyaret edebilirsiniz.

Ürgüp’ün en önemli özelliklerinden biri de Üç Güzeller’e ev sahipliği yapması. Bölgenin en ünlü doğa harikalarından olan, iki büyük ve bir küçük peri bacasından oluşan Üç Güzeller, merkeze yalnızca 5 dakika mesafede bulunuyor. UNESCO Dünya Mirasları arasında yer alan Üç Güzeller’in şapkalı yapısı turistler tarafından oldukça ilgi çekiyor.

Kızıl Çukur Vadisi

Kapadokya seyahati yapan herkesin mutlaka uğraması gereken noktalardan biri de Kızıl Çukur Vadisi. Gün içerisinde farklı renklere bürünerek girintili çıkıntılı yapısıyla bambaşka manzaralar sunuyor.  Çavuşin’e 1 km. mesafede bulunan Kızıl Çukur Vadisi, aynı zamanda romantik bir gün batımı noktası.

Mustafapaşa

Ürgüp’e yalnızca 5 km. mesafede olan Mustafapaşa Köyü, Sinasos olarak da anılıyor. 1924 yılına kadar Türkler ve Ortodoks Rumların bir arada yaşadığı bir Orta Anadolu kasabası olan Mustafapaşa Köyü, yakın dönem tarihinden önemli olaylara tanıklık etmiş. Kültürel ve tarihi önemini hala koruyan bölge, Kapadokya’nın en az hasar gören yerlerinden biri sayılıyor.

Ortahisar

Kapadokya’da turizme ilk açılan yerleşim yeri olan Ortahisar, Nevşehir’e bağlı bir kasaba. Ortahisar Kalesi ile nam salan bölgede çok sayıda kilise ve manastır bulunuyor. Yerel dokusu korunan sakin ve şirin bir kasaba olan Ortahisar, tarihi mirası, peri bacaları, kaya kiliseleri ve daha pek çok özelliği ile dikkat çekiyor.

Ihlara Vadisi

Kapadokya’yı gezmek için genellikle başlangıç noktası olarak Ihlara Vadisi seçiliyor. Melendiz Çayı’nın yıllar boyunca aşındırmasıyla oluşan Ihlara Vadisi, bölgenin en batı noktasında bulunan Aksaray’a bağlı. Vadiye ulaşmak için yaklaşık 400 basamak inmeniz gerekiyor; fakat göreceğiniz manzara tüm yorgunluğunuza değiyor. Su kenarındaki oturma alanlarında dinlenirken vadinin heybetli manzarasını izleyebilirsiniz.

Peri Bacaları

Kapadokya’nın mistik ve gizemli bir görünüme sahip olmasının başrol karakterleri olan peri bacaları; Avanos, Ürgüp ve Uçhisar arasındaki vadilerde görülüyor. Ürgüp’ün Şahinefendi Köyü içerisindeki üç vadiden biri olan Soğanlı Vadisi’nde çok sayıda peri bacası bulunuyor. Avanos ve Göreme arasındaki yol üzerinde bulunan Paşabağ Vadisi’nde de peri bacaları mevcut. Sel suları ve rüzgara bağlı aşınmalar sonucu oluşan bu doğal oluşumlar hakkında senelerce dilden dile yayılan pek çok efsane türetilmiş.

Müzeler ve Kiliseler

Göreme Açık Hava Müzesinde adımınızı attığınız anda tarihi bir yolculuğu başlatmış gibi hissedebilirsiniz. Etrafınıza baktığınızda kapının önünde uzun bir kuyruk oluştuğunu gördüğünüz kilise, Kapadokya’nın en önemli kiliselerinin başında gelen Karanlık Kilise. Bu kilisenin en büyük özelliği ise penceresinin çok küçük olması ve dışarıdan çok az ışık aldığı için resimlerin yapıldığı dönemdeki gibi kalması. Duvar resimleri kırmızı aşı boyası ile yapılan Elmalı Kaya Kilisesi ise 11. yüzyılda tamamen kayalardan oyularak yapılmış. Sütun ve kubbenin olmadığı farklı mimarisi ile dikkat çeken Yılanlı Kilise’nin içerisinde bir mezarlık bulunuyor. İlginç resimlerin işlendiği duvarları ziyaretçiler tarafından büyük ilgi görüyor.

13. yüzyılda yapılan Çarıklı Kilise İsa’nın çarmıha gerilişi, Lazarus’un dirilmesi, Meryem ve İsa’nın çocukluğu gibi konularda resmedilmiş ve oldukça iyi korunarak günümüze kadar ulaşmış. Bölgenin en büyük kaya kilisesi olan Tokalı Kilise’nin içerisinde 4 mekan bulunuyor. Her bir yanında duvar resimleri ile karşılaşabileceğiniz kilise, 10. yüzyılda yapılmış. Tokalı Kilisesi’nden çıktığınızda yaklaşık 30 dakika yürüyerek Uçhisar Kasabasına varabilir, kaleye çıkarak bölgenin benzersiz manzarasını seyre dalabilirsiniz.

Balon Turları

Gökyüzünü süsleyen rengarenk balonlardan birinde gitgide küçülen Kapadokya manzarasını tepeden seyretmek buraya gelen turistlerin ilk yapmak istediği aktivitelerden. Kapadokya’ya ister yaz aylarında isterseniz de kış aylarında gitmiş olun, havanın ve rüzgarın durumuna göre her mevsim yapılabilen balon turlarına katılma şansına sahipsiniz. Balon turları için en önemli kriter rüzgar. Rüzgar şiddetli değilse yağmurda bile havalanıyor.

Konaklama

Ülkemizin en turistik yerlerinden “Kapadokya’da nerede kalınır?” sorusuna yanıt arıyorsanız; Avanos, Ürgüp, Göreme ya da Uçhisar hem buradaki tesislerin popüler olması hem de gezilip görülmesi gereken yerlere yakın olmaları sebebiyle tercih edilebilir. Dilerseniz bölgenin geleneksel mimarisi ile inşa edilmiş kaya oyması ya da mağara otellerde konaklayabilir, geniş teraslarından sabahın ilk ışıklarında havalanan balonları seyredebilirsiniz. Geziniz boyunca konaklama yapabileceğiniz birbirinden konforlu ve renkli otellerden yerinizi ayırmanızı öneririz.

⇒ KAPADOKYA OTELLERİNİ İNCELE

Yeme & İçme

İç Anadolu mutfağının mutlaka denenmesi gereken lezzetlerini tatmadan Kapadokya tatilinizi sonlandırmayın! Kapadokya’nın toprak çömlekleri oldukça meşhur olduğundan mutlaka yemeniz gereken nefis lezzetlerin başında çömlek kebabı geliyor. Yörenin diğer ünlü yemekleri ise kuru fasulye, düğün çorbası, nohutlu yahni, ayva dolması ve yaprak sarması.

Kapadokya mutfağının olmazsa olmazları ise bakliyat ve et. Küçükbaş hayvancılığın geliştiği bölgede et yemeği çeşitleri de bir hayli fazla. Verimli toprakları sayesinde bakliyat konusunda zengin bir konuma sahip olması yemeklerine de bolca yansıyor. Patates ve bulgur ile hazırlanan dıvıl da Kapadokya’da tatmanız gereken lezzetlerden.

Ne yapılır? (Alışveriş, Gece Hayatı)

Kapadokya tatilinizden dönerken kendinize ve sevdiklerinize bölgeyi anımsatacak hediyelikler almak isterseniz, neredeyse her köşede karşınıza çıkabilecek renkli ve şirin peribacaları figürlerine bir şans verebilirsiniz. Kapadokya denildiğinde akıllarda ilk olarak el sanatları canlandığından bölgede seramik, çini, çanak ve çömlek satan yerlere uğrayıp, beğendiğiniz ürünleri satın alabilirsiniz. Atölyelerde çömlek ve seramiklerin yapılışını seyretmek de keyifli bir etkinlik olabilir.

Kapadokya’da halı ve kilim dokumacılığı da oldukça yaygın. Çeşit çeşit, desen desen, renk renk halı ve kilimlerden beğendiğinizi hediyelik olarak alabilirsiniz. Oniks taşından yapılan takılar, çok çeşitli magnetler ve hediyelik balonlar da alabilecekleriniz arasında. Gıda ürünü almak isterseniz, üzüm suyu, un ve nişasta ile hazırlanan ve Türk lokumuna çok benzeyen köftür alabilirsiniz. Türk kahvesinin yanına çok yakışan bu lezzet, özellikle tatlı seven arkadaşlarınızın hoşuna gidebilir.

Genel olarak sakin bir gece hayatına sahip olan Kapadokya’da Türk geceleri, dansözler, davul zurnalı eğlenceler, folklör gösterileri tarzında eğlenceler düzenleniyor. Ayrıca sema gösterisi yapılan yerler de bulunuyor. Oldukça sayılı olan gece kulüpleri  için merkeze doğru yola çıkabilirsiniz.